Psikolojik Dönüşüm ve Astroloji!
Çocukluk travması diye adlandırıldığımız durum ve olaylar illa ki istismar, kayıplar veya hastalıkları içermek durumunda değildir. Bir çocuğun anne karnından başlayarak hayatının ilk 7 yılında öğrendiği her bilgi, zihnin derinlerine işleyen kodlamalardır.
Bu süre esnasında bilinçli veya bilinçsiz maruz bırakıldığı duygu, durum ve ortamlar bu kodlamalar ile doğrudan bağlantılı olacaktır. Kavga ortamına şahit olan çocuklar; “sözlü ve fiziksel şiddet, sevginin içinde olabilir” şeklinde kodlar.
Ebeveynler, sınırsız ve koşulsuz sevgi kaynağı olarak görüldüğü için; onlar tarafından hissettirilen duygular olağan veya çocuktan kaynaklı bir problem varmış gibi kodlanır. Yeterince ilgi göremeyen bir çocuk, sorunun kendisinde olduğuna inanabilir ve kendi değerinden şüphe eder.
Takdir edilmeyi bekleyen bir çocuğun hayal kırıklığı ise kendini ifade etmekten uzaklaşmak olarak en derinlere işler. Dolayısıyla travmanın büyüklüğünü değil; kaynağını keşfederek nasıl dönüştürülmesi gerektiğini konuşmak gerekir.
Tıpkı Chiron gibi her birimiz bu hayatta yaramıza şifa ararken başkalarına derman oluyoruz. Kendimize merhamet gösteremezken başkaları için hırpalandığımız döngülerde buluyoruz kendimizi…
Ve en önemlisi de yaramızın kaynağını çoğu zaman bilmeden sorun nerede diye arıyoruz, karanlıklarda kalıyoruz. Oysa ki insan kendi zihnine kuş bakışı bakamaz. Filmin başrolü, kendi rolünü yok sayamaz.
İşte bugün doğum haritalarının regresyon terapileri öncesinde bizlere verdiği ipuçlarına bir göz atalım istedim. Chiron; sevgi kodlamamızı, aldığımız ilk yarayı, çocukluk travmamızı anlatır. Pluto; o yaraların içinden geçebilmenin haritasını gösterir. Yeniden doğmak için küllere dönüşme cesaretini verir. Dönüşümün Ankasıdır. Satürn ise; bilinçli iradenin sesini duyamadıkça zihnin döngülerinden bizi geçirip durur; ve her defasında mesajını daha sert gösterir.
Bilimsel çalışmalar gösteriyor ki; 5 aylık hamile bir anne adayının, karnında taşıdığı bebek; ileride dünyaya gelip büyüdüğünde, kendi bebeğine göndereceği kök hücreyi de daha o zamandan taşır. Bu durumda bir anne; gelecekteki torununa gidecek ilk hücreyi de karnında kendi doğacak çocuğuyla birlikte taşıyor. 3 nesile ait genler aynı bedende bulunuyor. Yani ailemizden sadece kalıtımsal olarak fiziksel rahatsızlıkları(kalp, tansiyon, kolesterol gibi) almakla kalmıyoruz onların ruhsal durumlarını ve kodlamalarını da alıyoruz.
Doğum haritalarındaki ay düğümleri bizlere; geçmiş kodlamalarımız ve onları dönüştürmemizin yol haritasını gösterirler. Satürn ise burada onlarla birlikte; bize aile karmamızı ve tekrar eden döngülerimizi anlatır.
Aydınlığı arayanlar; karanlığın içinden geçmeyi göze alanlardır!
Sizin kodlamanızda ne var birlikte dönüştürelim...
留言