3. Göz -Alın- Çakra ile İçsel Rehberlik
Sevgi kodlaması konusunda detaylıca konuşmuş olduğumuz; adına zaman zaman kader, seçim veya bakış açısı dediğimiz öğrenilmiş davranış kalıplarımız hayatımıza yön vermektedir.
Her birimiz hayatı algılayışımız da iç ses, öngörü veya altıncı his kavramlarını deneyimleriz. Pek çok insan bunun onlar için mümkün olduğuna inanmasa da, "sezgisellik; spiritüel bir yetenek değil, hayatta kalmamızı sağlayan yaşamsal bir beceridir." İnsanlar sıklıkla hayat yolcuğuna yön verecek düşünceleri zihinlerinden geçirirler, ancak bunları görmezden gelme eğilimi gösterirler. İçgörü rehberliğinden uzaklaşırlar.
Kök Çakra'da dünyaya gözünü açmış olan ve ailesi ile, aidiyet duygusu, güvende hissetmek ve güçlü olmayı öğrenmiş olması beklenen bireyler; Sakra Çakra'da ikili ilişkileri tecrübe etmeyi, bireysel keşif ile birliktelikleri algılamayı ve yorumlamayı öğrenirler. Yaşanılan her deneyim, çocukluğumuzda öğrenmiş olduğumuz "Sevgi Kodlaması"nın bir yansıması olarak karşımıza çıkmaya devam eder. Bu noktada acı veren, beklenmedik veya hayal kırıklığına sebep olan duygusal deneyimler (arkadaşlık veya partner ilişkisi); Kök Çakra da "bağlılık ve güven"; Sakral Çakra da; "kendini keşfetme ve yaşamsal tutkular"; son olarak Kalp Çakra da "sevgi ve özşefkat" konularına olumsuz olarak etki ederken, hırpalanmış hisseden kişiler kendilerini "iç dünyalarına" hapsetmeye başlar.
Hissedilen her duygu yaşanılmayı hak eder. Bize mutluluk veya acı veriyor da olsa hissetmiş olduğumuz duyguları yok saymak, onları hayatımızda daha kalıcı hale getirmeye sebep olur. Bu nedenle her birimiz, deneyimlerimiz sonucunda ortaya çıkan duyguları yadsımaya çalıştıkça iç dünyamızda; kendi başımıza, yalnız ve hapsolmuş hissederiz. Yaşanılmayı bekleyen duygular bastırıldıkça zihnimizde daha da yoğun bir şekilde var olmaya devam ederler. İşte bu noktada hayati bir kırılma anı vardır; hepimizde sonsuz bir kaynak olarak bulunan iç görü rehberliği böyle zamanlarda bastırılan duyguların "iç sesi" ile gölgelenir. Kişiler sezgiler ile duygular arasında kendilerini kapana kısılmış hissederler.
İç sesin sana ne söylüyor? Peki ya bu duyduğun iç sesin değil ise?
Sağlıklı sınırlar içerisinde, kendimizi doğru bir şekilde ifade etmek; hissedilen her duygu ve düşüncenin aktarılmasına olanak sağlar. Böylece; herkesin sahip olduğu içgörü rehberliği; zihinde bastırılmaya çalışılan duygu ve düşüncelerin "gürültüsü" ile susturulmadan, yolumuza ışık tutar.
3. Göz -Alın- Çakranın dengeleyicisi olan Sakral Çakra'da; kişiler kendi istek ve yaratıcılıklarını keşfederek hayatlarına yön verdikçe, içgörü ve sezgisellik onların vazgeçilmez yol arkadaşları olur.
Kendimizi özgürce keşfetmek ve yaşamı tutku ile karşılamak ancak sezgiselliğin rehberliği ile gerçekleşir. Hayat yolculuğunda, siz potansiyelinizi dışa vurdukça, sezgisellik yanınızda olacaktır ve iç sesinizi dinledikçe; hayat, size tutku ile kucak açmaya devam edecektir. İşte bu paradoks; değerlendirmeyi bilirsek, yaşamın bize sunduğu en büyük ayrıcalıktır.
Комментарии